İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırıların ardından Gazze’de yaşanan insani kriz, yeni verilere göre daha da vahim bir hal aldı.
Toplam ölü sayısı 65.502’ye ulaşırken, yaralı sayısı 167.376 olarak kaydedildi. Özellikle 18 Mart 2025’ten bu yana yaşanan kayıplar dikkat çekici: Bu dönemde 12.939 kişi hayatını kaybederken 55.335 kişi ise yaralandı.
Yardım çalışmaları sırasında meydana gelen olaylarda ise 2.538 ölüm ve 18.581’den fazla yaralanma kayda geçti. British Medical Journal’da yayımlanan bir araştırmaya göre, Gazze’deki siviller, Irak ve Afganistan’daki ABD askerlerine benzer veya daha kötü savaş travmaları yaşıyor. Raporlanan 23.700 travma vakasının yüzde 67’si patlamalardan, yüzde 18’i yanık yaralarından (dördüncü derece ağır yanıklar dahil) kaynaklanıyor. Yaralanmalar baş, göğüs ve uzuvları etkiliyor.
İnsani yardım kuruluşları ve uzmanlar, 23 Eylül’de İsrail’i kıtlığı inkar etmek, yardımı engellemek ve askeri operasyonları yoğunlaştırmakla suçladı. Dünya liderlerini İsrail’e baskı yapmaya çağıran uzmanlar, tam bir BM liderliğindeki kıtlık müdahalesine izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
19-23 Eylül arasında Gazze genelinde çok sayıda ölümcül saldırı gerçekleşti. Çocuklar, aileler ve siviller; çadırlarda, konutlarda, hastanelerde, okullarda ve yardım toplama noktalarında hedef alındı. BM, Eylül ayında en az 19 kişinin odun toplarken öldüğünü belirtti.
Tıbbi tahliyeler konusunda da ilerleme sınırlı. 17 Eylül’de 77 hasta ve 107 refakatçi yurtdışına çıkarıldı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Ekim 2023’ten bu yana sadece 7.802 hastanın tahliye edilebildiğini, 15.600 hastanın ise hala beklediğini tahmin ediyor.
İnsani yardıma erişim ciddi şekilde kısıtlanıyor. 17-23 Eylül arasında İsrail makamlarına yapılan 94 hareket koordinasyon talebinden sadece 35’i kolaylaştırıldı, 13’ü engellendi, 30’u reddedildi ve 16’sı geri çekildi. 12 Eylül’de Zikim geçişinin kapanmasından bu yana kuzey Gazze’ye yardım reddi oranı yüzde 40’a yükseldi.
Dünya Gıda Programı (WFP), Zikim’in kapanmasından beri kuzey Gazze’ye kargo ulaşmadığını, güneyden sınırlı stoklara bağımlı kalındığını bildirdi. Kuzeydeki günlük yemek sayısı neredeyse 50.000 öğün azaldı. Aileler, yakıt eksikliği ve ekmek fiyatlarının yükselmesi nedeniyle  ortak fırınlara yöneliyor.
12-22 Eylül arasında Gazze’ye giren yardım kamyonu sayısı 436’da kaldı, bu 1-11 Eylül’e göre yüzde 58 düşüş anlamına geliyor. BM Eylül’de transit sırasında 1.075 kamyonun engellendiğini kaydetti ki bu yardımın yüzde 73’ü demek. UNICEF’in 2.700 yetersiz beslenen çocuk için taşıdığı tedavi gıdaları da bu bilançoya dahil.
Gazze şehrinde hayati hizmetler bombardıman, yakıt kıtlığı ve yerinden edilmeler nedeniyle çöküyor. 20 Eylül’de BM Operasyonel Hizmetler Ofisi (UNOPS), temel hizmetler için 92.000 litre yakıt teslim etti, ancak bu yetersiz kaldı.
22 Eylül’de İsrail hava saldırısı, Gazze şehrindeki Ash Shawa binasını yok etti; bina Filistin Tıbbi Yardım Derneği (PMRS), Gazze Toplum Ruh Sağlığı Programı (GCMHP) ve diğer STK’lara ev sahipliği yapıyordu. Travma bakımı, kanser tedavisi ve kan bağışı hizmetleri bu bina ile birlikte kaybedildi. 24 Eylül’de PMRS merkezi de vuruldu, tüm tesisler devre dışı kaldı.
Ürdün Silahlı Kuvvetleri, güvenlik endişeleri nedeniyle uzun süredir Gazze şehrinde bulunan sahra hastanesini 22 Eylül’de Han Yunus’a taşıdı. 23 Eylül’de Filistin Kızılayı (PRCS), Al Quds Hastanesi’nin oksijen istasyonunun silah ateşiyle yok edildiğini bildirdi. Hastane üç gün yetecek dolu tüplere bağımlı kaldı. İsrail güçleri hastane kapısında konuşlanarak erişimi engelledi. 1 Eylül’den bu yana Al Rantisi Çocuk Hastanesi, Göz Hastanesi, St. John Göz Hastanesi ve Hamad Rehabilitasyon Hastanesi kapanmak zorunda kaldı. Sadece 14 hastane kısmen çalışıyor. Gazze şehrinde 1-23 Eylül arasında 16 tıbbi nokta ve 11 birincil sağlık merkezi kapandı, kalan sekiz hastane ise aşırı yüklendi. Deir al Balah’taki Al Aqsa Hastanesi, 350 yatağa rağmen hasta akınını karşılayamıyor. Kuveyt Özel Saha Hastanesi, 18 Eylül’de ilaç, malzeme ve ekipman eksikliği nedeniyle acil olmayan ameliyatları durdurdu. Kan yetersizliği de kritik seviyeye yükseldi.
Yerinden edilmeler arttı: 14 Ağustos-23 Eylül arasında 388.400 taşınma kaydedildi ve çoğunlukla Gazze şehrinden Han Yunus ve Deir al Balah’a doğru hareket yaşandı. Her iki bölge de Eylül sonuna kadar açlık riski altında. Aileler yüksek taşıma maliyetleri (kamyon, çadır ve alan için 3.000 dolara ulaşan rakamlar) nedeniyle yürüyerek hareket ediyor. Al Rashid Yolu gibi rotalar kalabalık, aile bölünmeleri, susuzluk ve bitkinlik riski yüksek. UNICEF, 10 yaş altı çocukların özellikle savunmasız olduğunu vurguladı. Çocuk koruma kuruluşları, 9-23 Eylül arasında 24.000 kişiye (14.000 çocuk) psikolojik ilk yardım sağladı. 44 refakatsiz çocuk aile birleşimi için sevk edildi. Aile takibi için neredeyse 5.000 kimlik bileziği dağıtıldı.
Güneydeki barınma koşulları korkunç: Aileler derme çatma çadırlarda, kalabalık okullarda veya açıkta yaşıyor. 1.000 dolara varan çadır fiyatları çoğu insan için erişilmez durumda. Kalabalık, şiddet ve ihmal riskini artırıyor. 19 Eylül’de BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) liderliğindeki bir misyon, Han Yunus’taki kampları ziyaret etti ve gıda, su, barınak, hijyen, sağlık ve koruma eksikliklerini tespit etti. SMC, Deir al Balah ve Han Yunus’ta 64 yerinden edilme kampu bulunduğu, ve bunların 460.000 yerinden edilmiş kişiyi (20.600’ü kuzeyden yeni gelen) barındırdığı rapor edildi. Yerel ekiplerin iyi olduğu belirtilse de Gazze’deki krizin derinleşmesi uluslararası müdahale çağrılarını artırıyor.
© 2025 Islamic Relief Türkiye - Vakfımıza, T.C. İstanbul Valiliği’nin 31.10.2024 tarih ve 757306 sayılı olurlarıyla Türkiye genelinde bir yıl boyunca yardım toplama izni verilmiştir.